SEVDALI...
Bu karanlıkta yıldızlar da olmasa ben ne yapardım?Geceleri kiminle paylaşır,sırlarımı kime anlatırdım?...
Acaba...Acaba o da bakıyor mu şu an yıldızlara?Ve yıldızlar görüyor mu ikimizi de?...
Bitmeli gece,Bitmeli karanlık.
Ve yorgunluk,uykusuzluk bitmeli.
YYY
Yapayalnızlığım bir davul tokmağı gibi iniyor başıma.
Ve öyle bir iniş ki:tokmak inliyor!
Yorgunluktan mı yoksa serin gece rüzgarından mı sallanıyor bedenim?...
Bu bitmez gece azad etmeyecek mi gündüzü?
Ve "O" nu bir defa daha göremeyecekmiyim?...
O'nu!..
YYY
çok uzakta bana.Burada olsaydı böyle yalnız kalmazdım.Konuşurduk.bakışırdık,koklaşırdık her gün, her an.
O karşı yamaçta.Aramızda seyrek ağaçlı bir yol var.Yoldan gürültülü arabalar geçiyor zehirli gazlar püskürterek.
O uzak...O, karşı yamaçta.
YYY
Onu ilk gördüğüm günü hatırlıyorum.
Bahardı.
Yamacın iki yanı çılgın bir yeşillikle "kahkahayı" basmıştı.ÇIlgın yeşilliğin içinde ve çılgın ağaçların tepelerinde benek benek renkler peydahlanmıştı.Her gün artıyor,çoğalıyordu renkler.
O sabah onu gördüm ilk uyanışıydı uykusundan.Gözlerindeki mahmurluk bile silinmemişti.Etrafına bakıyordu titreyerek.
Koşamazdım yanına insanlar gibi...Şakıyamazdım da çığlık çığlığa.Benim yapabileceğim tek şey istemekti,özlemekti...
...Ve beklemekti.
Gözlerimdeki sevinç, yüreğimdeki çaresizlikle toslaştı.!Geldi,bir hüzün oturdu içime.
Adı "imkansız" denen gardiyan benden başkasını da hiç bu kadar çaresiz bırakmış mıydı?
Gündüzleri ona bakınıp avunuyordum.Peki ya geceleri?...
YYY
Güneş, tepeden aşağıya doğru yönelmişti.Ben, onu seyrediyordum hiç kıpırdamadan.
O sırada sesler duydum.Çevremdeki otlar çiğneniyordu.Önce kuşlar uçtu...Sonra kelebekler havalandı...Çekirgeler sıçrarken,böcekler hızlı hızlı yürüdü.
Bir çocuk çığlığı duydum tam tepemde:
-Anne şu çiçeğe bak ne güzel.
Boynumdan kavradığında annesinin sesi çınladı:
--Dur yavrum, sakın o çiçeği ko...