CAN DOSTUM...
Serüvendir yaşamak
Ne getirir, ne götürür belli olmaz
Bir gün ağlar, bir gün gülersin
En umutsuz anında;
Yaşlar süzülürken yanaklarından
Birden donuverir hatırladığında,
Işığın olur,karanlıkları delersin.
Ya da katılırken kahkahalarla...
Yüzünde açan gülleri göstermek istediğin,
Belki yanıbaşında belki çok uzaklarda,
Ama bir yürek atışı kadar yakındır sana.
Kasvetli bir sabaha merhaba dediğinde gülerek,
Ya da düz yolda tökezlediğinde,
Ellerimi avuçlarında hissedersin...
Hani bazen manasızdır yaşamak;
Ot gibiyim der dalar gidersin,
Bir film şeridi gibi geçerken yaşadıkların,
Bir iki kareye takılır gözlerin,
O karelerden sevgi akar damarlarına,
Birden canlanır,dirilir,güçlenirsin
Dört elle sarılırsın sonra hayata
Meydan okursun,kafa tutarsın
Dünyayı sırtlayıp gidesin gelir
Ben de buradayım dersin...
Bir kucak açarsın,
Kolların dünyayı sarar,
Bir gülümser,içinde çiçekler açar,
Yüreğinde mevsim ilkbahar olur,
Yanında yüksek sesle düşünür,
En mahrem sırlarına ortak edersin
Kimi zaman kalbini kırdığın
Kimi zaman gönlünü aldığın olur,
Almadan veren,çağırmadan gelen,vefasız gidendir.
Gün olur araya yollar,yıllar girer,
Ama hep taze sımsıcaktır anılar,
Hatırlayınca gülümsersin...
Korkmazsın...
Buz üzerine değildir yitip gitmez,
Onunla alıp verdiklerin,
Bilirsin,
O benim “CAN DOSTUM” dersin...
Dost
Sen yoksun, kimse yok... Ve sessizliğim
İpek hülyaların manzarasında;
Gülüyor şi’rimin altın tasında.
Oturmuş yanıma kimsesizliğim...
Yanıma oturmuş kimsesizliğim
Ağlıyor şi’rimin manzarasında,
İpek hülyaların altın tasında.
Sen yoksun! Kimse yok! Ben sessizliğim...
Üçler Güler
Dost
Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın
Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız
Dokunarak uçalım.
insanlardan buz gibi soğudum,
işte yalnız sen varsın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.
Cahit Külebi
Dost
Sorunlarca kuşatılmışlığında,
Başın ellerinin arasında,
Derin düşüncelere dalmışsan,
Ve kendini değil,
Onu düşünüyorsan,
Sen dostsun.
Bakmayıp kendi çaresizliğine,
Seni düşünüyorsa,
Ellerinden tutmak,
Sana uzanmak istiyorsa,
Şanslısın dostum;
O da senin dostun.
Özcan Günergök
DOST
hani vardır ya her yerde
hissetmek istersin onun varlığını
hani hep yanıbaşındaymış sanıp
ismini söylersin dalgınlıkla
her an berabersinizdir
yanında olduğunu unutuverirsin bir anda
sonra, sonra üzüldüğünde o sımsıcak kollarını açar sana
sarılır ağlarsın omuzunda doya doya
senin sorununu kendi sorunu gibi benimser
bir kolun bir bacağın olur adeta
ayrılmak istesen de koparıp atamazsın bir türlü
sevindiğinde ise senden fazla mutluluk duyar
o senın için farklıdır bütün insanlardan
tabii sen de onun için
aranızdaki sevginin bitmesine izin vermezsiniz
kimse bozamaz aranızı
kimse araya girmeye dahi cesaret edemez
ne zaman yardıma
ne zaman insana
ne zaman dosta ihtiyacınız olsa
hep yanyana bulursunuz kendinizi
adeta zaman sizin için ayarlanmıştır
beraber gülüp beraber ağlarsınız
daima olumlu özellikler verirsiniz birbirinize
o sana gülmeyi öğretir sen ona kahkaha atmayı
o sana emeklemeyi öğretir sen ona yürümeyı
o sana okumayı öğretir sen ona yazmayı
ve bu böyle sürüp gider
işte bunun adına DOST derler
İlknur Aktimur
Dost
Ben berceste mısraı buldum
Hey ömrümce söylerim
Gözden, gezden, arpacıktan olsun
Hey ömrümce söylerim!
Bizsiz Ilgaz'ın çam ormanları güzel değildir.
Hayda günlerim hayda
Sırtını düşmana verdikçe
Murat dağları güzel değildir,
Dost dost ille kavga!
Biz olmasak gökyüzü, biz olmasak üzüm,
Biz olmasak üzüm göz, kömür göz, ela göz;
Biz olmasak göz ile kaş, öpücük, nar içi dudak;
Biz olmasak ray, dönen tekerlek, yıkanan buğday,
Ayın onbeşi;
Biz olmasak Taşova'nın tütünü, Kütahya'nın çinisi,
Yani bizsiz
Anne dizi, kardeş dizi, yar dizi
Güzel değildir.
Gel günlerim gel de dol
Gel Aydınlım İzmirlim,
Gel aslanım Mamak'tan
Erzincan'dan Kemah'tan
Düşmanlar selam ister
Gözden, gezden, arpacıktan!
Adana'nın pamuğu dokumada;
Diyarbakır, Afyon, Kütahya fabrikada
Ümit işkencede mahzun
Tenim, ayaklarım uryan
Ekmek işkencede mahzun
Ve Divrik'in demiri arabada
İşçi-köylü ve işçi birarada
Söyle türküler yadigarı kardeş
Söyle ağrılar yadigarı kardeş
Neden alınterleri
Nimetler, haklar haram oldu sana
Gel gunlerim gel de dol
Gel Aydınlım İzmirlim
Gel aslanım Mamak'tan
Erzincan'dan, Kemah'tan
Düşmanlar selam ister
Gözden, gezden, arpacıktan
Sana selam olsun
Hürriyetlerin meçhul olduğu dünya
Canım Türkiye,
Memleketimiz!
Calısşn halklarıyla ümmi
Calışan halklarıyla garip,
Irgadı, esnafı, madencisi, iptidai aletleri
Kadınları, erkekleri, hapishaneleri;
Başı boş suları, dumanlı vadileri, yoz topraklarıyla,
İşşizleri, realist şairleri, mücahitleri,
Sokak şarkısı, keten helvası,
Akşam Haberleri satanlarıyla memleketim
Sana selam olsun
Sürgünler, mahkumlar, hastalar
Alacağın olsun
Seni İstanbul seni
Seni Bursa, Çankırı, Malatya,
Sizlere selam olsun üniversiteler!
Öğretmenleri alınmış kürsüler,
Öğretmenler
Sizlere selam olsun
Hürriyeti yazan eller, dizen eller
Sizlere selam olsun makineler
Entertipler, rotatifler, bobinler
Bu gülünç, aşağılık,
Namussuz şeyler dışında,
Sana selam olsun
Zincirin zulmün kar etmediği,
Kırbacın kar etmediği
Büyük tahammül!
Gel günlerim gel de dol!
Gel Aydınlım, İzmirlim,
Gel aslanım Mamak'tan
Erzincan'dan, Kemah'tan
Düşmanlar selam ister
Gözden, gezden, arpacıktan
Enver Gökçe
Dost ve Dostluk Üzerine
Bu dünya yalan
Her yeri sahtelik
Riyakarlıkla dolu
Tek bir gerçek var
Oda dostluk
Seni hiç bir zaman yalnız
Bırakmayan gerçek dostlar
Acını, kederini
Derdini, tasanı
Mutluluğunu seninle paylaşan
Seninle ağlayıp
Seninle gülen
Gerçek dostlar
Şimdi öylesini bulmak zor
Hatta imkansız diyeceksin
Hayır değil
Arayan bulur
Ama mesele bulmakta değil
Buldunmu bırakmamakta
Ona sımsıkı sarılmakta
Uzaklığı bir sınır olarak görmemekte
Ne kadar uzak olursa olsun
Onu yanında düşünmekte
Hissetmekte
İşte o zaman bu dünyada
Hiç bir şey yıkamaz seni
İnsanların önünde
Kumdan değil
Taştan örülü bir kale olursun
Ve bilirsinki kalende
Senin için gerçekten
Ölmeyi bile göze alabilecek
Dostun , sırdaşların var
Onlarla birliktesin
Hiç bir zaman imkansız diye bir şey yoktur
Yapamamak vardır
Ve yapamamak insanın kendisiyle ilgilidir
Unutma bir dost yüz arkadaştan
Çok daha iyidir
Onu buldunmu bırakma
Sımsıkı sarıl ona
Tıpkı benim gibi
Mehmet Erkan Selek
Dosta Doğru
İçimde uzayan her yol
Çıkar gider dosta doğru
Menekşe, nergis. Itır, gül
Kokar gider dosta doğru
Zamanım yoğrulur gamla
Birleşir sabah akşamla
Ilık kanım damla damla
Akar gider dosta doğru
Gel bende gör, sen gel beni
Durduramaz engel beni
Görmediğim bir el beni
Çeker gider dosta doğru
Beynim fırın, bağrım tandır
Yanarım hayli zamandır
Sevgim bir yavru ceylandır
Şeker gider dosta doğru
Ne saklarım ne gizlerim
Yalnızca onu özlerim
Tabutta bile gözlerim
Bakar gider dosta doğru
Abdurrahim Karakoç
Dostlar Beni Hatırlasın
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın
Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han konan göçer
Ay dolanır yıllar geçer
Dostlar beni hatırlasın
Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın
Ne gelsemdi ne giderdim
Günden güne arttı derdim
Garip kalır yerim yurdum
Dostlar beni hatırlasın
Acar solar turlu çiçek
Kimler gülmüş kim gülecek
Murad yalan olum gerçek
Dostlar beni hatırlasın
Gün ikindi aksam olur
Gör ki başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın
Aşık Veysel Şatıroğlu
Dostları Olmalı İnsanın
Dostları olmalı insanın,
aynen gemilerin limanları gibi
zaman zaman uğradığın
yükünü boşalttığın
dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda
sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
geri döneceğin günü bekleme umuduyla
bazan rüzgara o açmalı yelkenini
yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
halatlarını çözmeli
seni çok
ama çok özlemeli
dostları olmalı insanın,
ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen
düşünmediklerini düşündüren
seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
gerektiğinde senin’çün ateşi yutabilen
yolunu ışıtan ustan olmalı,
şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
sana vermeli soğuk bir kış gününde
üzerindeki tek gömleğini
Oğuzkan Bölükbaşı
Dostlarım
Gözlerim yanıyor uykum gelmiyor,
Gecelerle güreşiyom dostlarım.
Kimse aramıyor halim sormuyor,
Çileleri bölüşüyom dostlarım.
Sazımın telinden çığlık atıyom,
Aşk uğruna her an fallar tutuyom.
Sevgi hamuruna aşkı katıyom,
Sevdaları bölüşüyom dostlarım.
Nasılsın, hallerin nasıl diyorsun,
Kayan yıldız gibi el ediyorsun.
Tükenmez dertlere gark ediyorsun,
Feryadları bölüşüyom dostlarım.
Vatanımda sıla derdi çekiyom,
Bir dost arıyorum yola bakıyom.
Saraylar kuruyom kubbe dikiyom,
Çamurları bölüşüyom dostlarım.
İNCE bir aşığım sıkca dokuyom,
Elif, ba diyerek sevgi okuyom.
Kader torbasından hep ben çıkıyom,
Kederleri bölüşüyom dostlarım.
Sabit İnce
Dostluk
Zor zamanlarda kucaklaşmak,
Ekmeğini paylaşmak,
Aynı yıldıza bakarken bir kaç damla gözyaşı akıtmak,
Ve ayrılırken buğulu gözlerle bakışabilmektir dostluk.
Yavuz Kardelen